PUSULA KULLANMA VE DOĞADA YÖN BULMA BİLGİSİ
GİRİŞ
Burada konu daha çok doğa sporları ile uğraşan, dağcılar, trekking yapanlar gezginler ve tüm doğa insanları için doğada yön bulabilmeyi kolaylaştırmak açısından ele alınmaktadır. Navigasyon bilgisi olarak da adlandırabileceğimiz doğada yön bulma, klasik anlamı ile pusula ve harita kullanarak doğada gideceğimiz yere ulaşabilmeyi içermektedir. Kuşkusuz pusula ve harita olmaksızın da doğada bulunduğumuz yeri belirleyebilir, yönümüzü bulabilir ve gideceğimiz rotayı saptayabiliriz. Bunun için çok basit aletler ve bilgilerin yanı sıra içgüdülerimizden bile yararlanabileceğimiz gibi yeni çıkan GPS gibi son teknoloji ürünü aletleri de kullanabiliriz.
Yönümüzü her ne ile bulacaksak bulalım, doğada bazen bunun hayati önem taşıdığı anlar yaşayabiliriz. Sonuçta bir şekilde doğada bulunan insanların bu bilgi birikimine ve donanıma sahip olmaları gerekmektedir. Son yıllarda ülkemizde doğaya olan ilginin yaşadığı patlamayı hangi nedenlerle açıklarsak açıklayalım, bu insanlarda doğada yaşam konusundaki alt yapı eksikliğinin, hem doğal çevrenin korunabilmesi hem de bu insanların korunabilmesi açısından giderilmesi gerekmektedir. Bu konuda, konu ile ilgili tüm insanlara çeşitli görevler düştüğü inancındayım.
PUSULA
Pusula, kabaca kuzeyi gösteren bir alet olarak tanımlanabilir. Ancak sadece bu işi yapan bir pusula, kuzey kutbuna doğru bizi yönlendirmekten başka bir işe yaramaz. Bu tür pusulalar, amacımız kuzey kutbuna gitmek, ya da namaz için kıbleyi ( güneyi ) bulmak değilse fazla işlevsel değildir.
Tüm pusulaların çalışma prensibi ve mantığı aynı olmakla birlikte, kullanım amaçlarına göre çeşitli yapıda olanları vardır. Günümüzde dağcılar ve gezginler tarafından kullanılan pusulalar belli özellikler taşırlar. Üreten firmaya göre farklı markalarda piyasada bulunan bu pusulalardan Silva, Suunto ve Recta gibi markalar yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu tür pusulaları doğa malzemeleri satan mağazalarda bulabilirsiniz.
PUSULA ALACAKLARA ÖNERİLER
Her şeyden önce bu iş için ayırabileceğiniz bütçeyi belirlemelisiniz. Amaca uygun olarak alabileceğiniz en basit pusula, 20 - 40 DM arasında bir fiyata sahiptir. Daha profesyonel bir pusula istiyorsanız, 70 - 110 DM arasında bir fiyat ödemeniz gerekir. Ancak bu fiyat gruplarından hangisine karar verirseniz verin, alacağınız pusula, kullanım amacınıza uygun özellikleri taşıyacaktır. İki fiyat grubu arasında daha çok, pusulanın hassaslığı ile ilgili farklar bulunmaktadır. Yazının bundan sonraki bölümünde bu sınıflamalara giren iki pusula tanıtılacaktır.
Şekil 1'de tanıtılan pusula alabileceğiniz en ekonomik ve özellikleri açısından da minimum olarak niteleyebileceğim bir pusuladır. Özetle, üzerinde bu özellikleri barındırmayan bir pusula doğada işinize yaramaz. Boşuna para vermeyin.
Şekil 2'de tanıtılan pusula ise, daha profesyonel bir pusula olup, paranız varsa tadından yenmez.
PUSULAYI TANIYALIM
Şekil 1'de görülen pusula, Silva Starter modeli olup, döner bilezik 5 derece aralıklarla işaretlenmiştir. Ülkemizdeki fiyatı 20 DM kadardır. Ekonomik, ancak amaca uygun bir pusula almak isteyenlere önerebilirim. Şimdi bu pusulanın üzerinde bulunan özellikleri tanıyalım.
1)PUSULA İBRESİ( OKU ) KUZEY UCU
Bu ibre kendi etrafında 360 derece dönebilen hareketli bir yapıya sahiptir. İbrenin kırmızı yada fosfor rengine boyanmış olan ucu, kuzeyi gösterir. Aynı ibrenin diğer ucu genellikle beyaz renge boyalıdır ve güney yönünü gösterir. Bu ibre, soğukta donmayan içi özel bir sıvı ile dolu bir kapsül içine yerleştirilmiştir. Pusula ibresinin içinde yer aldığı kapsüle, "Pusula Yuvası" adı verilir.
2)PUSULA YUVASI İÇİNDEKİ KUZEY - GÜNEY ÇİZGİLERİ
Bu çizgilerin hareketi, döner bileziğin hareketine bağlıdır. Kullanılan pusulanın markasına göre, bu çizgilerden iki tanesinin ucu ok şeklinde birleştirilmiş yada fosforlu renkle çizilerek işaretlenmiş olabilir. Kullanım sırasında pusula ibresi kuzey ucu ile, bu çizgiler, döner bilezik çevrilerek birbirine paralel konuma getirilirler.
3) PUSULA YUVASI AÇI KADRANI ( DÖNER BİLEZİK )
Pusula yuvasının dışı, üzerinde açı değerlerinin yazılı olduğu bir kadrana sahiptir. Kısaca "döner bilezik" olarak da adlandırılan bu kadran, kullanıcı tarafından elle çevrilerek kullanılır. Açı kadranı üzerinde 0'dan 360 dereceye kadar açı değerleri yer almaktadır. Kullanılan pusulanın kalitesine göre, açı kadranının bölünümü 1, 2 ya da 5'er derecelik aralıklarla olabilir. Bu bölünüm ne kadar küçükse pusulanın hassasiyeti o kadar artar. Dolayısıyla 1'er derecelik bölünüme sahip olan pusula en ideal olanıdır. Bu tür bir pusulada istikamet açıları hesaplanırken hata payı en aza iner.
Döner bilezik üzerinde açı değerlerinin yanı sıra harflerle belirtilen yönler ve ara yönler de yer almaktadır.
N - Kuzey NE - Kuzeydoğu
E - Doğu SE - Güneydoğu
S - Güney SW - Güneybatı
W - Batı NW - Kuzeybatı
4) İSTİKAMET AÇISI OKUMA ÇİZGİSİ
Hedef açısı okuma çizgisi, Kerteriz açısı okuma çizgisi ya da Gösterge olarak da adlandırılan bu çizgi, pusula şeffaf gövdesi üzerine genellikle fosfor rengi ya da kırmızı boya ile çizilmiş sabit bir çizgidir. Bu çizgi, döner bilezik üzerindeki değerleri okuyacağımız noktayı işaret eder. Özetle pusula ile bir açı ölçtüğümüzde bu açının değeri, bu çizginin karşısına gelen döner bilezik üzerindeki rakamdır.
5)HAREKET YÖNÜ OKU
Bu ok, pusula şeffaf gövdesi üzerinde sabit olarak işaretlenmiş kırmızı renkli bir ok işareti şeklindedir. Bu ok, örnekteki pusulada istikamet açısını belirlerken pusulayı hedefe doğru olarak yönlendirebilmemiz için kullanılır. Bu okun ucu gidilecek hedefi gösterecek şekilde tutulduktan sonra gerekli açı ölçme işlemleri yapılır. Açı belirlendikten sonra bu okun ucu hareket edeceğimiz yönü gösterir.
6)CETVEL ( SANTİMETRE )
Pusulanın iki kenarında cetveller yer alır. Bunlardan biri cm. olarak bölünüme sahiptir. Bu cetveller, Harita üzerinde çalışırken gerekli açı ve uzaklık ölçümleri yapmamıza yarar. Örneğin harita üzerinde iki nokta arasındaki uzaklığı hesaplayabilmek için bu iki noktanın arasını bir çizgi ile birleştirir ve bu çizgiyi cetvelle ölçeriz. Daha sonra yaptığımız ölçümü haritanın ölçeği ile kıyaslayarak gerçekteki uzunluğun ne kadar olduğunu buluruz.
7)CETVEL ( İNCHES )
Cetvellerden diğeri, farklı ölçü sistemlerine sahip ülke ve haritalarda çalışabilmek için inches olarak bölünüme sahiptir.
8)SEFFAF YÜZEY ( TABAN )
Pusula tabanı şeffaf bir maddeden yapılmıştır. Bu özellik, harita üzerinde çalışırken harita değerlerinin rahat bir şekilde okunabilmesi için düşünülmüştür.
DAHA İYİ BİR PUSULA
Şekil 2'de daha kompleks yapılı, dağcılar ve gezginler için profesyonel sayılabilecek bir pusula görülmektedir. Şekil 1'de tanıtımını yaptığımız pusulada bulunan bütün özellikler, bu pusulada da bulunmaktadır. Çalışma prensipleri hemen hemen aynıdır. Ancak bu pusula, hem daha hassas ölçümler yapabilir hem de daha farklı bazı özelliklere sahiptir. Aşağıda sadece bu farklı özellikler tanıtılacaktır. Şekil 2'de görülen pusula Silva Ranger modeli olup, döner bilezik 2 derece aralıklarla işaretlenmiştir. Ülkemizdeki satış fiyatı 100 DM kadardır.
1)GERİ İSTİKAMET AÇISI OKUMA ÇİZGİSİ
Arazide gitmek istediğimiz hedefler ve bunlara ait istikamet açılarını hesapladığımızda, aynı rotadan başlangıç noktasına geri döneceksek, geri istikamet açılarını da hesaplayıp dönüşte bunlara göre hareket etmemiz gerekecektir. İstikamet açısı ve geri istikamet açısının nasıl hesaplandığını ilerde anlatacağız. Ancak geri istikamet açısının hesabını hiç yapmaksızın bu çizgiyi kullanarak bu açıyı hemen görebiliriz. Bu çizginin bir amacı budur.
Örneğin, arazide A noktasından B noktasına gitmek için, A noktasında istikamet açısı belirleriz. Belirlediğimiz bu değeri, A'dan B'ye giderken kullanırız. İstikamet açısını belirlediğimiz an, bu değer, istikamet açısı okuma çizgisinin karşısındaki döner bilezik değeridir. Aynı noktada yani A'da, geri istikamet açısı okuma çizgisinin karşısına gelen döner bilezik değeri ise, bize geri istikamet açımızı verir. Biz bu değeri B'den A'ya geri dönerken kullanırız.
Geri istikamet açısı okuma çizgisinin diğer bir işlevi, bir hedefe nişan alırken kullanılmasıdır. Ayna üzerindeki siyah çizgi, aynadan bakıldığında bu çizgi ile aynı hizaya geldiğinde hedef, V çentiği içine alınmalıdır. Bu konumda doğru nişan alıyoruzdur.
2)ROAMER
Roamer, kareleme yöntemi kullanılarak harita üzerindeki herhangi bir noktanın yerinin rakamsal olarak tanımlanmasına yarar. Hesaplamanın nasıl yapılacağını harita ile ilgili bölümde ele alacağız
Roamer, pusula şeffaf yüzeyi üzerine kırmızı boya ile yazılarak sabitlenmiş bazı değerlerden oluşur. Biri yatay diğeri dikey olmak üzere iki çizgi, bir köşe oluşturacak şekilde birleştirilmiştir. Çizgiler üzerinde çeşitli rakamsal bölünümler bulunmaktadır. 1 / 25.000 ve 1 / 50.000 ölçekli harita kullanımına göre 2 farklı şekilde gruplandırılmıştır. Çizgilerin dışına gelen değerler, 1 / 25.000 ölçekli harita, içine gelen değerler ise 1 / 50.000 ölçekli haritalar içindir.
3)KAPAK
Bu pusulada, pusula yuvasını kapatan açılıp örtülebilen bir kapak bulunmaktadır. Ancak kapağın işlevi sadece pusula yuvasını örterek korumak değil, üzerinde yer alan diğer elemanları sayesinde ( V çentiği, ayna, ayna üzerindeki siyah çizgi ) daha hassas ve kolay ölçümler yapılabilmesini sağlamaktır.
4)AYNA
Pusula kapağını 90 derece ya da biraz daha az açtığımızda, pusulayı bir hedefe yöneltip istikamet açısı hesaplarken, aynanın işlevi, kadran üzerindeki değerleri ve kuzeyi gösteren ibrenin ucunun konumunu görmemizi sağlamasıdır. Böylelikle ayna sayesinde istikamet açısı hesaplarken pusulanın konumunu bozmaksızın değerleri kolayca görebilme şansımız olur. Tabi ki aynayı normal zamanlarda saçınızı taramak ve makyaj tazelemek için de kullanabilirsiniz !
5)AYNA ÜZERİNDEKİ SİYAH ÇİZGİ
Bu çizgi, pusula kapağını ve aynayı ortadan ikiye bölmektedir. Amacı, "V çentiği" ile geri istikamet açısı okuma çizgisini birleştirerek, pusulanın hedefe doğru bir şekilde yönlendirilebilmesini sağlamaktır. Böylelikle açı hatası yapmaksızın daha sağlıklı ölçümler yapabilmemizi sağlamaktadır.
6) V ÇENTİĞİ
Tabanca ve tüfeklerde bulunan "gez" in işlevine sahiptir. Bu çentikten hedefe doğru bakılır. Hedef yani varılmak istenen nokta, bu çentiğin tam ortasına getirilir. Pusula bu konumda iken istikamet açısı ölçülür. Çentiğin amacı hedefin kaymasını önleyerek ölçümün hassasiyetini artırmaktır.
Bir hedefe nişan alınırken pusula öyle bir tutulmalıdır ki, ayna ortasındaki siyah çizgi, geri istikamet açısı okuma çizgisi ile aynı hizada tutulurken, hedef de V çentiğine yerleşmiş olsun. Eğer bu nişan alma olayı doğru yapılmazsa, belirlediğimiz istikamet açısı da yanlış olacaktır. Bu ise istenilen noktaya ulaşamama ya da uzağına varma anlamına gelebilir.
6)BÜYÜLTEÇ
Şeffaf taban üzerinde ufak bir büyülteç yer almaktadır. Bu büyülteç, harita ile çalışırken, harita üzerindeki küçük yazıldığı için okunmakta güçlük çekilen değerlerin rahat okunmasını sağlamak amacı ile konulmuştur. ( Örneğin eş yükselti çizgilerinin rakamsal değerlerini sağlam gözle bile okumak güçtür )
Bir söylentiye göre bu büyülteç, kibritsiz ancak güneşli havalarda ateş yakmak içinde kullanılabiliyormuş !
7)BOYUNA ASMA İPİ
Pusulayı boyuna takarak kolye gibi taşımak amacı ile kullanılır.
8)DEKLİNASYON AÇISI AYAR VİDASI
Bu vida döner bilezik üzerinde ya da döner bileziğin arka tarafında bulunur. Daha fazla bilgi için, Deklinasyon açısı bölümüne bakınız.
9) EĞİM ÖLÇME VE DEKLİNASYON AÇISI AYARLAMA KADRANI
Bu pusulada, tırmanılan ya da inilen eğimin hesaplanabilmesi için pusula yuvası içine yerleştirilmiş bir kadran bulunmaktadır. Bu kadran, döner bileziğin hareketine bağlı olarak hareket etmektedir. Kadranın ortasında sıfır değeri ve bu değerin sağında ve solunda 90'ar derecelik bölünümler bulunmaktadır. Kadran üstü değerler 2 derecelik hassasiyete sahiptir.
Bu kadran aynı zamanda yazının sonunda bahsedeceğimiz Deklinasyon açısının hesabında da kullanılır.
10) EĞİM ÖLÇME KADRANI ÜST ÇİZGİSİ
Bu çizgi de pusula yuvası içinde bulunmaktadır ve hareketi döner bileziğin hareketine bağlıdır. Kadranın sınırlamasını yapan bu çizgi, pusula yuvası içindeki kuzey -güney çizgilerini dik kesecek şekilde kırmızı boya ile boyanmış bir çizgidir. Eğim ölçme işlemi sırasında, eğim ölçme kadranı üst çizgisinin, istikamet ve geri istikamet açısı okuma çizgileri ile aynı hizaya gelecek şekilde, döner bilezik çevrilerek ayarlanması gerekmektedir. Kadran bu konuma getirildikten sonra eğim ölçme işlemi yapılır.
11)EĞİM ÖLÇME İBRESİ
Pusula yuvası içinde bulunan ucu ok şeklindeki siyah renkli ibre, eğim ölçme ibresidir. Eğim ölçme kadran değerlerinin zemine doğru baktığı konumda bu ibre sıfırı gösteriyorsa düz bir zeminde duruyoruzdur. Aksi konumlarda karşılık geldiği değer kadar + ya da - eğim mevcuttur.
PUSULA KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
1)Pusula kullanılırken yere paralel olacak şekilde yatay olarak tutulmalıdır. Elde tutularak kullanılıyorsa, sarsmamaya özen gösterilmelidir.
2)Pusulayı kullanmadığınız zamanlarda da mıknatıs ve manyetik alanlardan uzak tutununuz.
3)Pusula, pusula ibresinin sapmasına neden olabilecek metal eşyalardan, elektrik akımı taşıyan gerilim hatlarından, telefon ve telgraf hatlarından, dikenli tellerden, metal ağırlıklı kayalardan, maden yataklarından, uzakta kullanılmalıdır. Bir fikir verebilmesi açısından aşağıya bulunulması gereken ortalama uzaklıklar çıkartılmıştır.
-Yüksek gerilimli enerji hatlarından ..................................... 55 m.
-Araba ................................................................................... 15 m.
-Dikenli teller ......................................................................... 10 m.
-Telefon ve telgraf hatları ...................................................... 10 m.
-Buz kazması, cep telefonu ................................................... 1 m.
-Saat, konserve kutusu, ......................................................... 0.5 m.
4)Kullanılmadığı zamanlarda mutlaka kapağı kapalı tutulmalı, sudan ve aşırı nemden korunmalıdır. Bunun için bir kılıf içinde çantada taşımak uygundur.
TERS KUTUPLAMA DURUMU
Pusulanın, manyetik alan ya da mıknatıs gibi etkenlerle karşılaşması sonucu, pusula ibresi bozulabilir. İbresi bozulmuş bir pusulada, ibre ağır hareket eder ve sabitlenmesi geç olur. Eğer ibre tam olarak bozulmuşsa, ibrenin güneyi göstermesi gereken beyaz ucu, kuzeyi göstermeye başlar. Bu duruma ters kutuplama denir. Bu durumdan kurtulabilmek için, kuvvetli bir mıknatısın güney ucu ile, pusula ibresinin kuzey ucuna anlık bir darbe vurmak gerekir. Daha sonra doğru gösterdiğinden emin olunan başka bir pusula ile karşılaştırma yapılarak yapılan işlemin sonucu gözlenmelidir.
KABARCIK SORUNU
İçi sıvı ile doldurulmuş olan pusula yuvalarında, bu sıvı içersinde, hava kabarcıkları meydana gelebilir. Hava basıncındaki düşme ve tırmanılan yükseklik nedeni ile meydana gelen bu kabarcıklar, normal hava koşullarında ve alçak rakımlarda kendiliğinden kaybolur.
PUSULASIZ YÖN BULMA
1)GÜNEŞİN DOĞDUĞU YERE GÖRE
Güneşin doğduğu ya da battığı yeri biliyorsanız, yönlerinizi saptamanız kolaydır. Yüzünüzü güneşin doğduğu yere çevirin ve kollarınızı iki yana açın;
-Yüzünüz Doğu
-Arkanız Batı
-Sol kolunuz Kuzey
-Sağ kolunuz Güney
Bu dört yöne " Ana Yönler " adı verilir. Yüzünüzü güneşin battığı yere döndüyseniz, bu bölünüm tam tersi olarak değişecektir.
2)SAATİNİZİ KULLANARAK YÖN BULMAK
Bunun için akrep ve yelkovanı olan klasik bir saate sahip olmanız gerekmektedir. Digital saatiniz varsa hiç şansınız yok.
-Saatin akrebini ( kısa olan ucu ) güneşe doğru çeviriniz.
-Saatin yelkovanını ( uzun olan ucu ) 12'nin üzerine getiriniz.
-Saatiniz bu konumda iken, akrep ve yelkovan arasındaki açının tam ortası güneyi gösterir. ( Bu yöntem kuzey yarımküre için geçerlidir )
3)KUTUP YILDIZINA BAKARAK YÖN BULMAK
Gece bulutsuz bir havada kutup yıldızını ( kuzey yıldızı ) bularak yönümüzü belirleyebiliriz. Kutup yıldızı, küçükayı takım yıldızı olarak bilinen yıldız grubunun en ucundaki parlak yıldızdır. Bu yıldızı bulmak için üç ayrı yöntem kullanabiliriz. ( Kuşkusuz farklı yöntemler de vardır )
a) Küçükayı'yı bulabiliyorsanız, takımın sonuncu yıldızı kutup yıldızıdır.
b) Büyükayı'yı bulabiliyorsanız, Büyükayı'nın tabanını oluşturan iki yıldız, kutup yıldızı ile aynı doğrultudadır. Büyükayı'nın tabanını oluşturan iki yıldızın arasındaki uzaklığın 5 katını küçükayı'ya doğru uzatırsanız kutup yıldızını bulursunuz.
c) Cassiopeia ( Kraliçe ) takım yıldızını tanıyorsanız, bu yıldız grubundan yola çıkabilirsiniz. Cassiopeia takım yıldızı, bir çoğumuz tarafından bilinir. Ancak belki adını bilmiyor olabiliriz. Bu yıldız grubu gökyüzünde "M" ya da duruma göre "W" şeklinde dikkat çekici bir şekilde görünen 5 yıldızdan oluşur. Bu takımı bulduktan sonra Büyükayı'yı bulmamız gerekmektedir. Cassiopeia'dan, Büyükayı'ya doğru bir hat oluşturulduğunda, kutup yıldızı bu hattın tam ortasına gelir.
4)FARKLI BİLGİLER
-Ağaçların ve büyük kayaların kuzeye bakan yüzleri, kuzey rüzgarının etkisi ile yosunlu olur.
-Karınca yuvalarının kuzeye bakan yüzlerinde daha çok toprak yığılıdır.
-Minarelerin şerefe kapıları güneye bakar
-Müslüman mezarlarında mezar taşları güney yöne dikilir.
PUSULANIN KULLANIŞ ŞEKİLLERİ
Pusula doğada çok amaçlı olarak kullanılmaktadır. Yazı içersinde bunların hepsine belli oranlarda yer vereceğiz. Ancak pusulanın en bilinen ve yaygın kullanımı harita ile birlikte kullanılmasıdır. Doğada işlevsel olan haritalar ise, 1 / 50.000 ya da 1 / 25.000 ölçekli haritalardır. Örneğin 1 / 25.000 ölçekli bir haritada 1 cm. arazide 250 m.'dir. Elimizde, içinde bulunduğumuz bölgenin bu ölçekte bir haritası varsa her istediğimiz noktayı elimizle koymuş gibi bulabiliriz.
Ülkemizde bu ölçekte haritalar, daha çok askeri amaçlı olarak üretilmekte ve sivil kullanıcılara kapalı bulunmaktadır. Bu durum, ülkemizdeki doğa insanlarının, dağcıların, gezginlerin en ciddi problemlerinden birini oluşturmaktadır. Neyse ki, bu ölçekte haritalara sahip olmaksızın da doğada pusula ile bir çok şey yapabiliriz. Yazımızın bundan sonraki bölümünde detaylı olarak pusulanın harita olmadan kullanım şekilleri üzerinde duracağız. Daha sonra da haritaya sahip olma durumunda nasıl kullanılabileceğini ayrı bir bölüm olarak ele alacağız.
PUSULANIN HARİTA OLMAKSIZIN KULLANIM ŞEKİLLERİ
İSTİKAMET AÇISI NEDİR ?
Doğada ilerde gözle görebildiğimiz bir noktaya ulaşmak teorik olarak kolay gibi görünse de, bütün doğa insanları çok iyi bilir ki bu, hiç de göründüğü kadar basit değildir. Yürüyüşe başladığımız anda iyi bir şekilde görebildiğimiz hedef belli bir süre sonra gözden kaybolabilir. Ya da yürüyüşün başında belli bir açıdan gördüğümüz hedefe başka bir açıdan yaklaşmaya başladığımızda tamamen farklı bir hedefe doğru gittiğimiz hissine kapılabiliriz. Bütün bunlara sis, tipi, havanın kararması ya da hedefle aramızda bulunan ormanlık bir alanın içinden geçmek durumunda olmak gibi etkenleri de eklerseniz, başlangıçta saptadığımız hedefe ulaşmak hemen hemen imkansız hale gelebilir.
Bu tür sorunları en aza indirebilmek için, pusulamız aracılığı ile yürüyüşe başlamadan önce hedef ile bulunduğumuz nokta arasındaki istikamet açısını hesaplayarak işe başlayabiliriz. Bu açıyı hiç kaybetmeksizin pusula ile yürüdüğümüzde belirlediğimiz hedefe mutlaka ulaşırız. Kerteriz açısı, Hedef açısı gibi adlarla da anılan istikamet açısı, kabaca kuzey doğrultu ile varılmak istenen nokta ( hedef ) arasındaki açıdır. Bu açı pusula ibresinin gösterdiği kuzey doğrultudan başlayıp, saat yelkovanı dönüş istikametinde hedefe kadar olan açı değeridir.
Pusulamızı hedefe yönelttiğimizde, pusula yuvası içindeki kuzey - güney çizgilerinin pusula ibresine paralel olduğu konumda, pusula ibresinden başlayıp hedefe kadar ölçtüğümüz açı, saptadığımız hedefin istikamet açısıdır. Bu açının değeri, istikamet açısı okuma çizgisinin karşısında döner bilezik üzerinde görünen rakamdır. Şimdi de konuyu biraz daha açıklayarak yazalım.
İSTİKAMET AÇISININ ÖLÇÜLMESİ
1) Pusula kapağını 90 derece ya da biraz daha az olacak şekilde açın.
2) Pusulayı göz seviyesinde yere paralel olacak şekilde tutun.
3) Hareket yönü oku, gitmek istediğiniz noktayı ( hedefi ) gösterecek şekilde hedefe doğru dönün.
4) Ayna üzerindeki siyah çizgi, geri istikamet açısı okuma çizgisi ile aynı hizada olacak şekilde pusulayı tutarken, hedefi "V" çentiğine yerleştirin.
5) Bu konumu bozmaksızın aynadan takip ederek, döner bileziği, bilezik üzerindeki N işareti pusula ibresinin kuzey ucu ile aynı hizaya gelene kadar çevirin. ( Aynı hizaya geldiği an, pusula yuvası içindeki kuzey - güney çizgileri ile pusula ibresi birbirlerine paralel konuma gelir )
6) Döner bilezik üzerinde, istikamet açısı okuma çizgisinin karşısına gelen rakam, belirlediğiniz hedefin istikamet açısıdır.
Doğada bir hedef ve onun istikamet açısını belirlediğimizde bunun pratik anlamı şudur. Bu açıyı hiç bozmaksızın yürüdüğümüzde hedefe ulaşırız. Bütün yürüyüş boyunca bu açıyı bozmadan nasıl yürüyebiliriz ? Bu teorik olarak şu şekilde olabilir. Pusulamızı elimize alıp, pusula ibresini, N işareti karşısından hiç ayırmadan yani pusula ibresinin pusula yuvası içindeki kuzey - güney çizgilerine paralel konumunu hiç bozmaksızın yürümemiz gerekir. İbrenin saptığı durumlarda uygun dönüşler yaparak pusulanın konumunun değişmesine izin vermeyiz. Böylece hedefe varırız.
Bu söylediğim tamamen teorik bir şeydir. Çünkü, İstikamet açısı olarak belirlediğimiz açı, aslında hedefle bizim aramızda oluşturduğumuz hayali bir hattır. Arazi koşullarında bu hayali hattı takip edebilmek imkansızdır. Bu hayali hat üzerinde bizim yürüyüşümüzü engelleyecek bir çok doğal oluşum bulunabilir. Hayali hattımızı kesen kayalık bir yamaç, bir göl, geçit vermeyen çok sık bitki örtüsü gibi. Yukarda anlattığımız ilerleme şekli ancak futbol sahası gibi dümdüz bir arazide söz konusu olabilir. O halde iş sadece istikamet açısını belirlemekle kalmıyor, arazi şartlarında belirlediğimiz istikamet açısını nasıl takip edebiliriz ? Bunun yöntemleri neler olabilir ? gibi sorulara da cevap bulmamız gerekiyor.
İSTİKAMET AÇISINI TAKİP ETMENİN KOLAY YOLLARI
Burada amacım her duruma uygun reçeteler vermek değil, zaten doğada böyle reçeteler söz konusu olmaz. Ancak bir takım yöntemleri biliyor olmak, karşılaşılan zorlukların
üstesinden gelmeye yardımcı olabilir. Herkesin, kendi kişisel birikimleri ve deneyimlerini kullanarak sorunları çözebileceği inancındayım.
"ARA HEDEFLER" BELİRLEYİN
En pratik yol, gitmek istediğimiz ana hedefle aramıza "Ara hedefler" koymaktır. Bunun için, istikamet açımızı belirledikten sonra, kafamızda hedefle bulunduğumuz nokta arasında hayali bir çizgi oluşturmamız gerekir. Bu çizgi üzerine denk gelen belirgin bazı noktaları esas alarak yürüyüş sürdürülebilir. Her ara noktaya ulaşıldığında yeniden pusula ile yön kontrolü yapılmalıdır. Ara noktalar belirlenirken, hayali çizginin tam üzerinde olmasına ve görüş ve ulaşım açısından uygun konumlarda bulunmasına özen gösterilmelidir.
Örneğin A noktasından, B noktası olarak adlandırdığımız bir zirveye doğru belli bir istikamet açısı ile ilerliyoruz. A ve B arası 3 km. olsun. Biz kafamızda oluşturduğumuz hayali çizgi üzerinde 500 m. ilerde bir kaya belirledik. Pusulamızı kapatıp direk olarak bu kayaya doğru yürümeye başlarız. Yürüyüş sırasında bir dere ile karşılaştık ve karşıya geçemiyoruz diyelim. Ancak derenin ilerde inceldiği bir nokta olduğunu görüyoruz, bu şartlarda hayali çizgimizden sapacağız fakat bunu yaparken hiçbir zaman ara hedef noktamızı yani kayayı gözden kaybetmememiz gerekir.
Derenin inceldiği noktaya kadar yürür buradan karşıya geçer sonra tekrar ara hedef noktamız olan kayaya ulaşırız. Kayaya geldiğimizde pusulamızı çıkartır ve asıl hedefle zirve ile olan istikamet açımızı kontrol ederiz. Daha sonra gene hayali çizgimiz üzerinde ikinci bir ara hedef belirleriz. Bu da 1 km. ilerdeki bir ağaç olsun. Pusulamızı kapatır ve bu ağaca kadar yürürüz. Yolda önümüze çıkan bir gölün etrafından ağacı gözden kaybetmeden dolaşabiliriz. Ağaca ulaştığımızda diyelim ki asıl hedefimiz olan zirveyi göremiyoruz. Bu çok önemli değildir çünkü pusulamızı çıkartıp istikamet açımızı kontrol ettiğimizde zirveyi göremesek bile yönünü hemen tespit edebiliriz. Bu yön üzerinde üçüncü bir ara hedef belirleyerek yolumuza devam edebiliriz. Bu işlemleri zirveye varana kadar tekrar edersek hedefimize ulaşırız.
Özetle, istikamet açısını belirledikten sonra asıl hedefe kadar bir takım ara hedefler tespit ederek yürümek, hem bizi sürekli pusulayı elimizde tutarak rotadan sapmamak için yoğun bir uğraş vermekten kurtaracak hem de asıl hedefi göremediğimiz durumlarda bile doğru hat üzerinde hedefe emin bir şekilde ilerlememizi sağlayacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, hedefe doğru yürüyüşün aynı hat üzerinde yapılıyor olmasıdır. Yani istikamet açımıza göre oluşturduğumuz hayali hattın dışına hiç çıkmıyoruz. ( Pusula ibresinin N noktası hizasından sapmaması bu anlama gelir ) Gölü dolaşmak gibi bir nedenle hattan ayrılsak bile ara hedefi gözden kaybetmeden tekrar hayali hat üzerine geri dönüyoruz. Peki doğa koşullarında bu mümkün müdür ? Örneğin çok dağlık bir arazide ilerliyoruz, belirli bir zirve için belirlediğimiz istikamet açımız ve ona bağlı olarak oluşturduğumuz hayali hattı ara hedefler koyarak bile takip edebilmek neredeyse imkansızdır. Çünkü vadinin ortasından ilerleyen belli bir patika vardır ve bizde bunu takip etmek durumundayızdır. Hayali hattan sapmamak uğruna yamaçlara tırmanmak hiç de mantıklı değildir.
Bu gibi durumlarda tek bir istikamet açısını, ara hedeflere bölmek yerine arazi koşullarına uygun bir çok istikamet açısı belirlemek ve bunları ara hedeflere bölerek ilerlemek daha uygundur. Bu durum, doğada kırtasiye işlemlerini biraz artırmak anlamına gelse de, bu şekilde davranmayı alışkanlık haline getirmek güvenli bir biçimde doğaya gidip gelebilmemiz açısından önemlidir.
İSTİKAMET AÇISI SAYINIZI ARTIRIN
Bu sayıyı artırmamızın amacı, doğada arazinin koşullarına daha uygun bir ilerleme şekli yakalayabilmek içindir. Tek bir hattı takip etmenin zorluğunun üstesinden gelebilmek için arazi koşullarına uygun bir çok hat ( yani istikamet açısı ) belirlemek daha pratiktir. Belirlenen her istikamet açısını bir kağıda not etmek iyi bir alışkanlıktır. Çünkü bu açılar aynı hattan geri dönerken de bize lazım olurlar.
Örneğin çıkmak istediğimiz zirveye doğru derin bir vadinin içinden kıvrılarak ilerleyen bir patikada olduğumuzu düşünün. Ancak vadinin ve patikanın da zaman zaman çeşitli kollara ayrıldığını ve başka vadilerle birleştiğini varsayalım. Direk olarak çıkmak istediğimiz zirvenin istikamet açısını hesaplamak yerine, vadi içindeki ilk ayrıma ya da ilk dönemece kadar istikamet açısı almak daha uygun olur.
Bu noktaya ulaşıldığında gene arazinin yapısına göre, asıl çıkmak istediğimiz zirveye ters gelmeyecek şekilde örneğin vadinin iki kola ayrıldığı noktaya kadar istikamet açısı alabiliriz. Böylece belki 4 - 5 istikamet açısı belirledikten sonra zirveye ulaşabiliriz. Tabi ki ilerlerken her istikamet açısını ara hedeflere bölmeyi de ihmal etmeden.
YANA KAYMA YÖNTEMİ
Doğada istikamet açımızı takip ederken çeşitli engellerle karşılaşmamız kaçınılmazdır. Bunları, nehir ve göl örneğinde olduğu gibi nasıl geçmemiz gerektiğinden yukarda bahsettik. Ancak bazen karşılaşılan engelleri aşma durumumuz olmayabilir. Ya da karşılaşılan engel, ara hedef noktamızı görmemizi engelleyebilir. Örneğin çok sık ve geçit vermez bir orman örtüsü ile karşılaştığımızı varsayalım. Bu ve benzeri durumlarda istikamet açımızın belirlediği hayali hattımızdan ayrılmamız gerekir. Her ne nedenle olursa olsun hayali hattımızdan ayrılmak zorunda kalırsak, bir daha aynı hatta dönebilmemiz için dikkat etmemiz gereken bazı şeyler vardır.
Aslında bizim yapmak istediğimiz, karşılaşılan engeli çizgisel olarak aşmaktır. Ancak doğa buna izin vermediği için sağa ya da sola kayarız. Bu yana kayma işlemini yaparken hayali hattımızla 90 derecelik açı yapacak şekilde hareket etmemiz gerekir. Ayrıca engelin durumuna göre kaç metre ? ya da kaç adım ? veya yürüyerek kaç dakika sağa ya da sola kaydığımızı hesaplamamız gerekir. Yana kayma işlemi engel sona erene kadar devam eder. Bu noktada gene ilk istikamet açımızla yürüyüşü sürdürmemiz gerekir. Böylece hayali hattımıza paralel başka bir hatta yürüyor konuma geliriz. Engelin tamamen ortadan kalkmasından sonra ilk hattımıza geri dönebilmek için bir öncekine ters olacak şekilde 90 derece açı ile hattan ne kadar uzaklaşmışsak hatta doğru o kadar geri yürürüz. Bu işlemden sonra, engel çizgisel olarak aşılmış olur ve biz ilk istikamet açımıza geri dönmüş oluruz.
GERİDEN KESTİRME YÖNTEMİ
Ara hedefler belirleyip bunlara doğru ilerlerken bazen bu ara hedefi göremez duruma düşebiliriz. Örneğin aniden bastıran bir sis bizi ara hedefimizi göremez hale getirebilir. Ya da ara hedef noktamızı bir nedenle kaybedebiliriz. Böyle durumlarda rotadan saptığımız endişesine kapılabiliriz. Gerçekte sapmış ta olabiliriz. Panik olmayın eğer bir önceki ara hedef noktanızı görebiliyorsanız. Mesele yok demektir. Tamamen pusulanız ile birlikte 180 derece geriye dönün. Bu durumda pusulanın ibresinin beyaz ucu, ( güney ) döner bilezik üzerindeki N işaretinin karşısına gelir. Pusula bu konumda iken, hareket yönü okunun bir önceki kerteriz noktasını gösteriyor olması gerekir.
Gösteriyorsa sorun yok demektir. Olmanız gereken hattasınızdır ve 180 derece arkanız varmak istediğiniz ara hedef noktasına dönüktür. Hareket yönü oku, bir önceki ara hedef noktanızı göstermiyorsa bu, hattan saptığınız anlamına gelir. Hattı yeniden bulabilmek için pusula ibresi beyaz ucunun N işaretinin karşısında olduğu konumu bozmaksızın, olduğunuz yerde sağa yada sola doğru kayın. Ta ki, hareket okunun yönü bir önceki ara hedef noktanızı gösterene kadar.
Bu konuma geldiğinizde kaybettiğiniz hattınızı yeniden bulmuşsunuz demektir. Bu yöntemin adına, geriden kestirme yöntemi denmektedir. Geriden kestirme yöntemini rotadan saptığınızı düşündüğünüz her hangi bir anda kullanabilirsiniz.
GERİ İSTİKAMET AÇISI NEDİR, NASIL HESAPLANIR ?
Doğada genellikle bir yere gider ve daha sonra da aynı rotadan geri döneriz. Dağlık bir alanda bir yere kampımızı kurup, belirlediğimiz bir zirveye gider ve daha sonra kampımızın yolunu tutarız. Eğer giderken belli istikamet açıları kullanarak gittiysek, geri dönüş sırasında yolumuzu bulamamak gibi bir sorunla karşılaşmayız. Daha çok dönüş sırasında bastıran bir sis, ya da zaman hesabında yapılan bir hata sonucu havanın kararması ya da başka herhangi bir nedenle geri dönüş yolunu bulamamak, hiç tahmin etmediğimiz ciddi sorunlara yol açabilir.
Eğer bir noktaya giderken istikamet açıların hesaplayıp not ettiysek, geri dönüş sırasında bu istikamet açılarının, geri istikamet açılarını hesaplayarak başlangıç noktamıza rahat bir şekilde geri dönebiliriz.
Geri istikamet açısı, bir istikamet açısı doğrultusunun artı ya da eksi 180 derece farklı doğrultusuna denir. Örneğin, A noktasından B noktasına belli bir istikamet açısı ile ilerlediğimizi varsayalım. Aynı hattan, B'den A'ya geri dönmek istediğimizde başlangıç açımızla aramızda 180 derecelik bir fark olacak demektir.
Bu nedenle bu fark ( yani 180 derece ) istikamet açımıza eklenerek ya da çıkartılarak geri istikamet açımız bulunur. Ekleme ya da çıkartma işlemini, istikamet açımızın değerine göre yaparız. Eğer istikamet açımızın değeri 180'den küçükse eklenir. 180'den büyükse çıkartılar. Bu durumu farklı şekilde söylersek, elinizdeki istikamet açısı değerinden 180 çıkıyorsa çıkartın çıkmıyorsa ekleyin. Bir örnek verelim;
İstikamet açınızın değeri 85 derece ise, geri istikamet açınız, 85 + 180 = 265 derecedir.
İstikamet açınızın değeri 200 derece ise, geri istikamet açınız, 200 - 180 = 20 derecedir.
Kullandığınız pusulada bu hesabı yapma derdinden sizi kurtaracak küçük bir çizgi bulunmaktadır. Bu çizginin adı "geri istikamet açısı okuma çizgi"sidir. Herhangi bir istikamet açısı belirlediğinizde, döner bilezik üzerinde, geri istikamet açısı okuma çizgisinin karşısında yazan rakam, belirlediğiniz istikamet açısının geri istikamet açısı değeridir.
İstikamet açısını belirlediğiniz anda, geri istikamet açınızı da bu çizginin karşısından okuyup bir yere birlikte not alırsanız, geri dönerken hesaplamak durumunda kalmazsınız. Ancak geri dönüş için daha kolay yollarda vardır. İşte size geri dönüşte izleyeceğiniz iki yöntem. Hangisi kolayınıza geliyorsa !
GERİ İSTİKAMET AÇISININ TAKİBİ
Geri istikamet açısının takibinde iki yöntem kullanılmaktadır.
AÇI BAĞLAMA YÖNTEMİ
Geri istikamet açılarınızı, ister geri istikamet açısı okuma çizgisi karşısından okuyarak, ister istikamet açılarınıza 180 ekleyerek ya da çıkartarak hesapladıktan sonra bulduğunuz değeri, döner bileziği çevirerek istikamet açısı okuma çizgisinin karşısına getirin. Daha sonra, pusula ibresinin kuzey ucu N işaretinin karşısına gelene kadar kendi etrafınızda dönün. İbre istediğiniz noktaya geldiği anda hareket yönü okunun gösterdiği yön, gideceğiniz yöndür. Bu yaptığınız işleme "açı ayarlamak" ya da "açı bağlamak" adı verilir. Özetle, geri istikamet açınızı pusulanıza bağlayın ve yolunuza devam edin.
Açı bağlama yöntemi, size herhangi bir istikamet açısı verilip izlemeniz istendiğinde kullanacağınız bir yöntemdir. Örneğin, çeşmenin yanına geldikten sonra 120 derece açı ile 5 dakika yürümeniz halinde yola ulaşacaksınız deniliyorsa; yola ulaşabilmek için yapmanız gereken işlem, 120 rakamını istikamet açısı okuma çizgisinin karşısına getirip, pusula ibresi kuzey ucu, N işaretinin karşısına gelene kadar kendi etrafınızda döndükten sonra ibrenin bu konumunu bozmaksızın pusula hareket oku yönünde 5 dakika yürümektir.
GÜNEY UCU TAKİP YÖNTEMİ
Bu yöntemde aynı geriden kestirme yönteminde yaptığımızı yaparız. Bu yöntem geri dönüşte kullanılabilecek en pratik yöntemdir. Çünkü bu yöntemde belli bir hesaplama yapmanıza gerek yoktur. Mademki aynı hat üzerinden geri dönülüyor, ya da başka bir söyleyişle 180 derece geri dönmemiz gerekiyor, o zaman pusulamızla birlikte öyle bir döneriz ki, pusulanın güney ucu, N işaretinin karşısına gelsin. Bu konumda 180 derece geri dönmüş oluruz. Güney ucunu N işaretinin karşısından ayırmadan, hareket yönü okunu takip ederek geri dönüşü gerçekleştirir ve başlangıç noktasına varabiliriz.
AÇI HATASI YAPARSANIZ NE OLUR ?
İstikamet açısını ya da geri istikamet açısını hesaplarken, hedefe iyi nişan alamamaktan kaynaklanan açı hataları yapabiliriz. Bu tür hatalar hedefe ulaşmanızı engelleyecek boyutta olabilir. Özellikle görüş alanının iyi olmadığı durumlarda daha vahim sonuçlara yol açabilir. Bir fikir vermesi açısından, 10 derecelik bir hatanın 1000 m. mesafede 100 m.'lik bir sapmaya neden olduğunu söyleyelim. Eğer 12 derecelik hata yaparsanız 1000 m. mesafede 200 m. hedefi şaşırırsınız. ( Şekil 3 )
100 ya da 200 m.'lik bir yanılma örneğin sisli bir ortamda hedefi görmeksizin geçmemize neden olabilir. Açı hatalarından en az zarar görmek için, istikamet açısı hesapladığımız her noktanın ( Buna durak diyelim ) altimetre ile rakımını ölçmek ve eğer varsa tanıtıcı bir özelliğini de ( Örneğin su kaynağının bulunduğu nokta gibi ) açı ile birlikte not almak yerinde olur. Böylelikle hedefi bulamama durumunda diğer tanıtıcı özellikleri de kullanabiliriz. Tabi ki altimetrenin hava koşullarına göre belli bir yanılma payının olduğunu da akıldan çıkartmamak gerekir.
PUSULANIZ İLE EĞİMİ ÖLÇEBİLİRSİNİZ
Eğer şekil 2'de tanıtımı yapılan tipte olduğu gibi, pusulanızın eğim ölçme donanımı varsa pusulanızla tırmanılan ya da inilen eğimi belirleyebilirsiniz. Karşılaşacağınız eğimi biliyor olmak özellikle de tırmanış sırasında doğru zamanlama yapabilmeniz açısından önemlidir.
Ayrıca çığ tahminlerinde bulunabilmek için eğimi bilmek yerinde olur. Çünkü çığ, olasılığı belli eğimlerde daha fazladır. Örneğin 25 - 45 derece arası eğimler çığ açısından daha risk taşırlar.
EĞİMİN ÖLÇÜLMESİ
1 ) Pusulanın kapağını 180 derece olacak şekilde tam olarak açın.
2 ) Eğim ölçme kadranı üst çizgisini, istikamet ve geri istikamet açıları okuma çizgileri ile aynı hizaya gelene kadar döner bileziği çevirin.
3 ) Eğim ölçme kadranında fosforlu boya ile boyanmış " 0 " işareti, kadranın başlangıç noktasıdır. Bu nokta yere bakacak şekilde pusulanızı eğimini ölçmek istediğiniz zemine yerleştirin.
4 ) Pusulayı zemine yerleştirirken, pusula ince kenarı üzerinde duracak şekilde koyulmalıdır. ( şekil 4 )
5 ) Siyah renkli eğim ölçme ibresinin karşısına gelen rakam, bulunulan noktanın eğimini gösterir. Tırmanış sırasında bu eğim + olarak, iniş sırasında ise - olarak ifade edilir.
DEKLİNASYON AÇISI NEDİR ?
Herhangi bir şeyi ölçmek için daima bir başlangıç değerine ihtiyaç duyulur. Yönü de rakamsal olarak ( Derece cinsinden ) ifade edebilmek için başlangıç değeri olarak, kuzey yönü kabul edilmiştir. Ancak üç tür kuzey yönü tanımlanmaktadır.
1) Gerçek Kuzey ( Coğrafi Kuzey )
VKuzey kutbunun olduğu noktadır. Yer yüzünün herhangi bir noktasından kuzey kutbuna doğru yönelen doğrudur. Haritalarda ucunda yıldız işareti ile gösterilir.
2) Magnetik Kuzey ( Pusula Kuzeyi )
Pusulalarda kuzeyi gösteren ibrenin gösterdiği kuzey doğrultusudur. Haritalarda ucunda yarım bir ok işareti ile gösterilir. Yeryüzündeki magnetik alanlar bölgeden bölgeye farklılıklar taşır. Bu nedenle Magnetik kuzey, o an bulunulan noktaya göre değişiklikler gösterir.
3) Grid Kuzeyi ( Harita kuzeyi )
Haritalarda bulunan kuzey - güney çizgilerinin gösterdiği kuzey yönüdür. Haritaları dikine kesen bu çizgilerin başına GK harfleri koyularak belirtilir.
DEKLİNASYON AÇISI
Yeryüzündeki magnetik alanlar bölgeden bölgeye değişim gösterdiği için, Pusula ibresi de bu magnetik alanların etkisi ile sapma yapar ve gerçek kuzeyi göstermez. Pusulamıza baktığımızda ibrenin gösterdiği kuzey yönü, bu nedenle gerçek kuzeyden doğu ya da batı yönünde biraz farklılık gösterir. İşte bu farka Deklinasyon Açısı ( Sapma açısı ) denir.
Özetle gerçek kuzey ile, magnetik kuzey arasındaki açı deklinasyon açısıdır. Deklinasyon açısı, içinde bulunulan coğrafi bölgeye göre ve ayrıca yıldan yıla da değişim gösterir. Aynı zamanda Grid kuzeyi ile magnetik kuzey arasında da bir deklinasyon mevcuttur. Haritaların üzerinde bu konuda bilgiler bulunur. Bu bilgileri kullanarak deklinasyon değerleri hesaplanır ve istikamet açıları belirlenirken eklenerek ya da çıkartılarak dikkate alınır. Ülkemizde batıya doğru yaklaşık 2 derecelik deklinasyon mevcuttur. Bu durumda 2 derecenin hesaplanan istikamet açısından çıkartılması gerekir.
Deklinasyon açısı, pek büyük bir değer olmamakla birlikte eğer harita üzerinde yön belirliyorsak, hesaplanması ve pusulanın buna göre ayarlanmasında yarar vardır.
PUSULANIZIN DEKLİNASYON AYARINI NASIL YAPACAKSINIZ ?
İki tür ayar yapılabilir.
SABİT AYAR
Bunun için pusulanızın döner bileziği üzerinde ya da arka tarafında küçük bir vida bulunur. Deklinasyon ayarı bu vida kullanılarak yapılır. Vida, sağa ya da sola hafifçe çevrilerek ayarlama gerçekleştirilir. Bu ayarlama sonucu pusula yuvası içindeki kuzey - güney çizgileri deklinasyon açısı kadar hafif eğilmiş olur. Bu eğme işlemi gerçekleştirilirken eğim ölçme kadranındaki rakamlardan yararlanılır. Eğme işlemi tamamlanınca vida sıkıştırılarak bu durum sabit hale getirilir.
GEÇİCİ AYAR
Bu yöntemde vida ile hiç oynanmaz. Haritadan deklinasyon değeri hesaplanır. Eğer batıya deklinasyon varsa döner bilezik deklinasyon değeri kadar saat yelkovanı dönüş yönünde çevrilir. Böylece belirlenen istikamet açısından, bu değer çıkartılmış olur. Türkiye'de deklinasyon değeri çok küçük olduğundan dağcılar tarafından genellikle ihmal edilmektedir. Zaten harita üzerinde çalışılmıyorsa yani doğada hedefi gözle belirliyorsak pusulamızda deklinasyon ayarı yapmaya gerek yoktur.
YÜRÜYÜŞ KROKİLERİNİN HAZIRLANMASI
Eğer doğada pusula ile istikamet açıları hesaplayarak bir yürüyüş gerçekleştiriyorsak, bu bilgileri bir kroki ya da tablo şeklinde yazabiliriz. Normalde bu kroki harita üzerinde işaretlenerek çıkartılır. Ancak haritamız yoksa, bu bilgileri bir tablo halinde not alabiliriz. Aşağıda örnek bir tablo çıkartılmıştır.
İstikamet Doğrultusu
Uzaklık(Metre)
| İstikamet Açısı (Derece)
| Geri İstikemet Açısı
| Rakım 1
| Rakım 2
| Ulaşım Süresi (Dakika)
| Notlar
| AB 300 | 75 | 270 | 1600 | 1800 | 15 | KampGöl
| BC 500 | 120 | 300 | 1800 | 2100 | 25 | GölKayalık
| CD800 | 150 | 330 | 2500 | 3000 | 120 | KayalıkSu Kaynağı
| DE400 | 40 | 220 | 3000 | 3300 | 90 | Su kaynağıSırt
| EF250 | 320 | 140 | 3300 | 3600 | 30 | SırtZirve
| | | | | | |
Tabloda yer alan uzaklık değeri, eğer haritanız varsa ölçülerek hesaplanır. Harita yoksa kısa mesafeler için adım sayma yolu ile hesaplanır. ( Bir adım ortalama 75 cm. olarak hesaplanır ) Adım sayılamayacak kadar uzun mesafeler için tahmini değer kullanılabilir.
TRAVERSE
Pusula kullanma ve doğada yön bulma yeteneğimizi geliştirmek için sadece pusula kullanarak önceden belirlenmiş bir parkur üzerinde yapılan yön bulma işlemidir. İstikamet açıları ve birbirlerine olan uzaklıkları verilen çeşitli istasyon noktaları arasında belli bir başlangıç noktasından başlanıp parkur tamamlanmaya çalışılır.
ORIENTEERING
Traversin daha geliştirilmiş bir şeklidir. Haritası özel olarak hazırlanmış bir parkur üzerinde, zamana karşı bir doğa sporu olarak yapılır. Orienteering'e katılanlar, daha önceden bilgi sahibi olmadıkları bir parkur üzerinde, önceden belirlenmiş olan kontrol noktalarını, sadece pusula ve harita kullanarak en kısa zamanda bularak parkuru tamamlamaya çalışırlar.
İlk kez 1918 yılında İsveç'de bir spor dalı olarak başlatılan Orienteering, kelime kökeni olarak da İsveçe'dir. Daha sonra Avrupa ve dünyada da yaygınlık kazanan bu spor, ülkemizde uzun yıllar sadece ordu bünyesinde yapılmıştır. Son yıllarda İstanbul ve Ankara'da bu sporu yapan orienteering grupları kurulmuştur. Bu gruplar bugün çeşitli etkinlikler sürdürmektedirler.
Orienteering için 1/10.000 ya da 1/ 15.000 ölçekli özel olarak hazırlatılan haritalar kullanılmaktadır. Bu haritalar, aynı ölçekteki coğrafi haritalara göre çok daha detay bilgiler içermektedir. Bu haritalar olmaksızın bu spor yapılamamaktadır. Orienteering grupları, bölgelerinin bu tür haritalarını işin uzmanı olan haritacılara hazırlatarak üyelerinin kullanımına sunmaktadırlar.
YAZAN
YAVUZ İŞÇEN (ARALIK 2000)
|